Tiroid Bezi Ameliyatları Tiroid hastalıklarında cerrahi tedavinin tıbben gerekli olduğu üç durum vardır, bunlar: İğne biyopsisi ile tiroid kanseri olduğu saptanması veya biopside tiroid kanseri şüphesi olması İyi huylu kabul edilen nodüllerin çapının giderek büyümesi ve boyunda baskı beli…Devamını oku...
Kekemelik nedir? Kekemelik, kelimeler, sesler veya hecelerin tekrarlanması ile oluşmaktadır. Konuşma esnasında duraklama ya da dengesiz konuşma hızı ile birleşen bir konuşma bozukluğudur. 2 ve 6 yaş arasında ortaya çıkan bu durumun çocukların bir kısmını etkilediği görülmektedir. Kekemelik görülen çocukların yaklaşık olarak %25’inde bu durum ilerleyen yaşlarda devam etmemektedir. Çocuğun gelişimi ilerledikçe azalmaya ve sonra kaybolmaya başlamaktadır. Ancak bazen bu durum küçük yaşlarda oluşmakta ve kalıcı hale dönüşmektedir. Çocuk gelişim gösterdiği halde devam etmektedir. Böyle bir durum yaşandığında ise gerekli müdahaleler edilmekte ve yetişkinliğinde kekeme olması önlenmektedir.
İçindekiler
Farklı nedenlerden dolayı oluşabildiği görülmektedir. Bazı durumlarda ailede kekemelik hikayesinin olması çocuğu da etkilemektedir. Bazen gelişim esnasında yaşanan sorunlardan dolayı oluşabilmektedir. Aynı zamanda travmalardan dolayı ya da duygusal kaynaklı olarak da oluşabilmektedir. Genelde 2-6 yaş arasında ortaya çıkmaktadır çünkü bu dönemde dil becerileri yoğunlaşmaya başlamaktadır. Birkaç hafta, birkaç ay ya da birkaç yıl sürebilmekte bazen de ömür boyu devam edebilmektedir. Eğer çocuk gelişirken düzelmiyorsa mutlaka tedavi ettirilmesi gerekmektedir. Böylelikle ilerleyen yaşlarda hala devam etmesi önlenmektedir.
Pek çok belirtisinin olduğu görülmektedir. Ayrıca bu belirtilere anormal mimikler de eşlik edebilmektedir. Birtakım tikler ve ani hareketlerin meydana geldiği gözlemlenmektedir. Bunun yanında farklı türlere sahip olduğu görülmektedir. Gelişimsel, nörojenik ve psikojenik kekemelikler birbirinden farklı türlerdir ve her birinin oluşum nedeni farklıdır.
Normal Konuşma Nasıl Olur?
Normal konuşma nasıl olur? Konuşma sesleri, nefes alma, ses üretimi ve boğaz, damak, dil, dudak hareketleri koordine bir biçimde hareket etmektedir. Bu sistemli ilerlemeden dolayı da normal konuşma oluşmaktadır. Normal konuşmada kas hareketleri beyin tarafından kontrol edilebilmektedir. Aynı zamanda konuşmaya işitme de eşlik etmektedir.
Kekemelik Neden Olur?
‘’Kekemelik neden olur?’’ sorusu merak edilenler arasında yer almaktadır. Kekemeliğin birçok farklı nedeni bulunmaktadır ve bunlar şu şekilde sıralanabilmektedir:
- Genetik Nedenler: Kişinin genetik yapısına kodlanmış olan kekemelik, çocukta ortaya çıkabilmektedir. Ailede böyle bir hikayenin olması çocuğunda kekeme olma ihtimalini arttıran nedenler arasında yer almaktadır.
- Nörofizyolojik Nedenler: Beynin dil ve konuşma kısmında meydana gelen inme veya felç gibi bir durum kekemeliğe yol açabilmektedir. Aynı zamanda dil ve konuşma bölümü beynin farklı bölgesinde olan hastalarda da kekemelik sorunu oluşabilmektedir. Bunun yanında beyin dalgalarından kaynaklı iletim bozuklukları, solunum bozuklukları ve yanlış nefes kontrolü de buna yola açabilmektedir.
- Aile ve Çevresel Dinamiklerden Kaynaklı Nedenler: Ailenin yaşam tarzı, ailede yaşanan duygusal travmalar, aşırı mükemmeliyetçi ve aşırı tutucu durumlar da kekemelik oluşturabilmektedir. Çocuğun kapasitesinin üzerinde bir dil kullanılması da yine nedenler arasında yer almaktadır.
Pek çok farklı nedenden ve durumdan oluşabilmekte ve çocukları farklı şekillerde etkileyebilmektedir. Tedavisi için sorunun kaynağına ulaşılmakta ve buna yönelik hareket edilmektedir.
Kekemelik Belirtileri Nelerdir?
Kekemelik belirtileri nelerdir? Kekemeliğin belirtileri çok farklı şekillerde kendini gösterebilmekte ve kişinin yapısına göre değişim sağlayabilmektedir. Bu belirtiler ise şu şekilde sıralanmaktadır:
- Konuşmanın başlangıcında ya da devamında bir kelime ya da kelime grubunun tekrarlanması
- Cümle başlatmaya çalışırken zorluk çekilmesi
- Konuşmanın yapıldığı esnada bazı hecelerin ya da kelimelerin anormal seviyede tekrar edilmesi
- Konuşma kaygısı ve korkusu yaşama
- Bazı kelimeler söylenirken son seslerin söylenmemesi ve bu şekilde bırakılması
- Etkili iletişim kuramama, sınırlı iletişime sahip olma
- Bazı kelimelerde farklı vurguların yapılması, yanlış vurgulama yapma
- Hece ya da kelime geçişinde zorluk yaşanması ve duraksama, bir sonraki heceye geçerken zorlanma
- Konuşmaya uymayan farklı kelimeler, sesler ve heceler eklenmesi
- Bazı kelimeler söylenirken vücudun üst kısmının gerilmesi, kasılması
Bu belirtiler farklı şekiller ortaya çıkabilmekte ve kişinin hayat kalitesinin düşmesine yol açmaktadır. Ayrıca belirtilere bazı anormal mimiklerde eşlik etmektedir. Bu mimikler şu şekilde sıralanmaktadır:
- Hızlı bir şekilde göz kırpma
- Yüz tikleri
- Dudaklarda ve çenede titreme oluşması
- Baş hareketleri
Kekemelik İçin Risk Faktörleri Nelerdir?
Kekemelik için risk faktörleri nelerdir? Kekemelik genelde 2-6 yaş aralığında oluşmakta ve gelişim ile birlikte düzelmektedir. Ancak bazı çocuklarda bu durum düzlememekte ve yetişkin olduğunda da devam etmektedir. Bu durumun ise tedavi edilmesi gerekmektedir. Eğer tedavi edilirse yetişkinlikte görülme ve devam etme olasılığı düşmektedir. Aynı zamanda kekemeliğin erkeklerde kadınlara oranla daha sık görüldüğü gözlemlenmektedir. Eğer çocukluk döneminde gelişimsel bir gecikme yaşanmış ise kekemeliğin ortaya çıkma ihtimali artmaktadır.
Ailede kekeme bireylerin olması yine risk faktörü oluşturan faktörler arasında yer almaktadır. Çünkü bu durum genlerden kaynaklanabilmekte ve çocuğa aktarılabilmektedir. Bununla birlikte ailede yaşanan travmalar, çocuğun baskı altında olması gibi problemlerde kekemelik için risk faktörleri arasında yer almaktadır.
Kekemeliğin Teşhis ve Tedavisi Nasıl Yapılır?
Kekemeliğin teşhis ve tedavisi nasıl yapılır? Erken tedavi yapılması kekemeliğin bir ömür boyu devam etmesinin önüne geçebilmektedir. Kullanılan bazı yöntemlerle çocukların konuşmasının akıcı hale getirilmesi hedeflenmektedir. Kekemelik tedavisi için kullanılan belli başlı yöntemler bulunmaktadır. Bu tedavi yöntemleri şu şekilde sıralanmaktadır:
- Konuşma Terapisi: Tedavi yöntemlerinde biri olan konuşma terapisinde konuşma yavaşlatılmaktadır. Yavaşlatma ile kişinin kekelediğini fark etmesi hedeflenmektedir. Başlarda çok yavaş bir şekilde konuşulmakta ve zamanda doğal, akıcı hale gelmeye başlanmaktadır.
- Elektronik Aletler: Konuşmanın akıcılığını arttırmak için bazı aletler bulunmaktadır. Tercih edilecek olan alet belirlenmekte ve tedavi uygulanmaktadır.
- Bilişsel Terapi: Kekemeliği ortaya çıkaran kaygı, stres ve özgüven sorunlarının önüne geçilmeye çalışılmaktadır.
- İlaç Tedavisi: Belirli ve onaylanmış bir ilaç tedavisi bulunmamaktadır. Ancak anksiyete ve depresyon için kullanılan ilaçlar kısa bir dönem boyunca önerilebilmektedir. Sorunun kaynağına göre bu durum değişim gösterebilmektedir.
Tedavi yöntemleri arasından hastaya uygun olan tercih edilmekte ve buna göre ilerleme sağlanmaktadır. Erken teşhis ise iyileşmeyi daha kolay bir hale getirmekte ve iyileşme oranlarını yükseltmektedir.
Kekemelik Tedavisi Kesin Çözüm müdür?
‘’Kekemelik tedavisi kesin çözüm müdür?’’ sorusu sıkça sorulmakta ve merak edilmektedir. Genelde çocuklukta oluşan kekemelik sorunu gelişim esnasında düzelmektedir. Ancak bazılarında ise düzelmemekte ve yetişkinliğe kadar devam etmektedir. Kekemelik fark edildiğinde çocuğun mutlaka muayene edilmesi gerekmektedir. Erken teşhisin oldukça büyük bir yararı bulunmaktadır ve iyileşmeyi hızlandırdığı görülmektedir. Tanı konulduktan sonra ise tedavi yöntemlerinden biri uygulanmaktadır. Uygun olan yöntem ile ilerleme kaydedilmektedir. Ancak tedavi sonucunda yeniden oluşma ihtimalinin düşürülmesi için düzenli olarak kontrol sağlanması gerekmektedir.
Kekemelik Tedavisi Ne Kadar Sürer?
Kekemelik tedavisi ne kadar sürer? Kekemeliğin tedavi süresi hastadan hastaya farklılık göstermektedir. İlk olarak kekemelik çeşitlerinden hangisinin olduğu öğrenilmekte ve buna yönelik bir tedavi yöntemi belirlenmektedir. Ortalama olarak 3 aylık bir tedavi gerektirdiği söylenmektedir. Ancak bu durum kekemeliğin durumuna, çeşidine, hastanın sağlığına, psikolojisine, yaşına bakıldığında değişmektedir. Tamamen hastaya özel ve uygun bir yöntem belirlenmekte ve aşamalar hastaya uygun olarak oluşturulmaktadır.
Genelde küçük yaşlarda ortaya çıkan bu sorunun erken teşhis edilmesi büyük önem taşımaktadır. Ne kadar erken teşhis edilirse bir o kadar hızlı tedavi edilebilmektedir. Böylelikle olumlu bir sonuç elde etme ihtimali de artmaktadır.
Bunlar da İlginizi Çekebilir
Tiroid Bezi Tiroid bezi, boynun ön, orta kısmında yer alan hormon salgılayan bir organdır. Ortama 20-30 gr ağırlığında olup, Boyunda orta hattın sağında ve solunda iki lob, bu lobları birleştiren ortadaki istmus adı verilen parça ve % 70-80 oranında bulunan piramidal lob adı verilen bir küçük lob…Devamını oku...